Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Memurların kılık kıyafetini düzenleyen ucube yönetmeliğin bir an önce tarihin çöp sepetine atılmasını isteyerek “Kadına ne giyeceğine seçme hakkı verilmemesinin bir demokrasi ve insan hakkı ayıbı olduğunu” ifade etti.
Memur-Sen Düzce İl Temsilciliği tarafından düzenlenen İl Divan Toplantısı dün Hızel Otel’de yapıldı. Toplantıya Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen Düzce İl Temsilcisi Orhan Kılıç, Memur-Sen’e bağlı sendikaların başkanları ile üyeler katıldı. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Günfdoğdu, İl Divan Toplantısı’nın basına açık bölümünde bazı konular hakkında açıklamalar yaptı.
Demokratik bir Anayasa istiyoruz
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, demokratik bir anayasanın çıkmasının önemli olacağını ve bu anayasanın her kesimi kucaklaması gerektiğini ifade ederek, "Demokratik ve anayasal atılımların bir an önce atılması gerekiyor. Herkesi, her kesimi içeren kapsamlı bir anayasa bekliyoruz ve istiyoruz; dileğimiz bu yönde. Genel seçimde; dört parti de anayasa da düzenli bir değişiklik istiyor, yine milletimiz eski düzene dayalı anayasadaki bazı maddelerin kaldırılmasını ve daha özgür bir anayasa sistemi ile ülkenin yönetilmesini istiyor. Bunlar milli egemenliği ve laikliği benimseyen global ülkelerin eşit ve paydaş haklarının başında geliyor. Hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde yargının daha da güçlendirilmesi gerekiyor. Terör örgütünün anayasa ve ülkenin gelişmişliğine vereceği zararların önüne geçilmelidir. Bu konuda toplumumuzun kurnaz olması ve provokasyona gelmemeleri gerekiyor. Demokrasi yolculuğu devam etsin. Kardeşlik Projesi hayata geçsin ve bu konuda herkes destek versin." dedi.
Okullarda mescit olmalıdır
Memur-Sen Genel Başkanı Gündoğdu, okullarda mescit olmasının gerekli olduğunu ifade ederek, 'Biz yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede devlet dairelerinde namaz kılmak isteyen veli, öğretmen, öğrenci ve memurlara namaz kılacak mekanların tahsis edilmesi sosyal devletin zaruri görevidir. KEKS'çiler Avrupa'ya bir baksın. Avrupa ülkelerinde adamların donanmasında, gemisinde bile ibadet yapacakları kilise mekanları var. Dinden korkanlar, başörtüsü ve dini duyduğunda kırmızı görmüş boğaya dönenler bu milletin mayasını anlayamayan zavallılardır" dedi.
İstifa etsin çünkü İzmir'e yakışmıyor
İzmir Valiliği tarafından yayınlanan bir genelgeyle kamu kurumlarına başörtüsü yasağı getirildiğini ve bu konuyla ilgili İzmir Valisi ile görüşmelerde bulunduğunu da belirten Gündoğdu, "Sayın valimle görüştüm. Yaptığının yanlış olduğunu ve bu yanlıştan dönmesi gerektiğini söyledim. Sayın Vali 28 Şubat sürecinde mi atandı? Darbeciler hala iktidarda mı zannediyor? Yoksa bu iktidarın ve gerçek sivil toplum örgütlerinin referandum başta olmak üzere oluşturduğu yeni iklimde valilik yaptığını bilmiyor mu bilemiyorum. Ama ya darbecilere hizmet etsin ya da millete. Millete hizmet kılık kıyafet yönetmeliğine sığınılarak olmaz. İstifa etsin çünkü İzmir'e yakışmıyor. Türkiye'ye yakışmıyor” diye konuştu.
Ucube bir yönetmelik
Başörtüsü yasağıyla ilgili açıklamalarda bulunan Gündoğdu, 'Burada önümüzde duran, anayasayla yasaklanmış bir hüküm yok. Yasal bir yasak da yok. Sadece bir yönetmelik var. Yönetmelik 82 model. Darbecilerin çaktığı bir yönetmelik. Bu yönetmelik, kadına başı açık olmayı, erkeğe bıyığı üstten almamayı, favorileri uzatmamayı, ense tıraşını, kadınların ayakkabı topuk boyunu neredeyse ayakkabı numarasını belirlemeye yeltenecek kadar ucube bir yönetmelik” dedi.
Yönetmeliği yok sayıyoruz
Başörtüsü konusunda gerekli yönetmeliğin kaldırılmaması halinde anayasayı yok sayarak doğal hukuku kullanmaya devam edeceklerini dile getiren Gündoğdu konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Anayasa da eğitim hakkı, çalışma hakkı, siyaset hakkı koruma altına alınmış. Ama cumhurbaşkanı eşi olabilirsiniz, başbakan eşi olabilirsiniz, milletvekili eşi olabilirsiniz, ama başörtüsüyle kendiniz olamazsınız diyorlar. Bu dayatmadır. Bugün Merve Kavakçı Belçika Meclisi'nde ayakta alkışlanıyor. Bosna Hersek'in merkezinde başörtülü belediye başkanı var. Artık Nazlı Ilıcak'a kimse 'Neden başını örtmüyorsun' diyemediği gibi Merve Kavakçı'ya da kimse 'Neden başın örtülü' diyemez. Ama kimse inanan kadınlara inancı gereği başını örttüğünde, milletvekili ya da memur olmak istediğinde Nesrin Ünal olmaya zorlayamaz, başını açmaya zorlayamaz. Biz bu tür zorlamalara karşıyız."
.jpeg)
| Duyuru yok... |